DELIKURT Home Page

Beni Tani

Fotograf Albumu

Sizin Fotograflariniz

En Yeniler

Fikralar

Siirler

Muzik

Onemli Baglantilar

Linkler

Sohbet Odasi

TEMEL FIKRALAR

MILAT

Küçük Temel'e sormuşlar:
- 1881'de ne oldi?
- Atatürk toğdi.
- Peci, 1884'te ne oldi?
- Atatürk üç yaşina bastı, demiş bizim Küçük Temel.

HESAPLASMA

Temel tutmuş Yahudi'ye tokat atmış.
- Neden vurdun?
- Siz Isa peygamberi carmiha cermişsiniz.
- İki bin yıl önce olmuş bir şey bu.
- Valla pen yeni tuydum.

AKILLANMA

Temel on sekizlik oğlunu evlendiriyor.
Çok erken değil mi diye soranlara,
- Simdi evlensin, sonra akli paşina celir, o zaman da evlentiremem, diyor.

MUDUR

Temel sinemanın birinde müdür olmuş.
Bir seyirci gelmiş,
- Sigara içebilir miyim?
- Hayır, demiş Temel.
- Ama herkes içiyor.
- Onlar sormatiler ci.

PIYANGO BILETI

Cemal iki tane piyango bileti almış.
Temel karşı çıkmış,
- Manyak Cemal, Niye ici tane altun?
Puyuk ikramiye pi tane.

MEZARLIK

Dört kişilik bir eğitim uçağı karadenizde mezarlığa düşmüş......

Lazlar 80 ceset çıkarmışlar ve
olu sayısının artmasından korkuyorlarmış.

DEVE KUSLARI

Temel Avustralya'ya deve kuşu avlamaya seyahate çıkıyor.
Orada malzemelerin hazırlayıp maceraya atılıyor.
Bir virajı dönünce bakıyor 15, 20 tane devekuşu.
Hemen arabayı durduruyor silahını doğrultuyor.
Devekuşları silahı görünce ürkerek kafaları-ını kuma gömüyorlar.
yani kendi akıllarınca saklanıyorlar. Temel etrafa bakıyor.
ve kendi kendine sinirli sinirli soruyor:
- Ulan nereye gitti bu hayvanlar?

PARASUT

Lazlar yeni bir paraşüt icat etmişler:

Yere çarpınca açılıyormuş....

NICINMIS?

Karadenizlilere niçin Perşembe günü fıkra anlatılmaz?

LIMON KALMADI

Karadenizlinin birisi bara girmiş 'barmen bey' demiş,
'limonsuz tekila'
Barmen:
- Beyefendi limonumuz kalmadı kusura bakmayın.
portakalsız versek olur mu?

DURBUN

Temel'le Dursun bir gün maça gitmişler.
Fakat aynı tribünde yer bulamadıkları için karşılıklı tribünlere düşmüşler. Temel oturduğu yerden suratını ellerinin içine alarak, karşıki tribünde oturan Dursun'a avazı çyktığı kadar bağırıyormuş.
-"Tursunnn, Tursunnn, Ula Tursunn" diye.
Fakat bir türlü sesini duyuramıyormuş. Aradan zaman geçmiş.
Temel yine ayağa kalkmış ve yine ellerini şakaklaryna dayayarak,
- "Tursunn, Tursunn,... " diye.
Yanında oturan ve pür dikkat maçy izleyen adam
"kardeşim ne bağırıp duruyorsun. Al şu yakyn dürbününü arkadaşına bak" demiş.
Temel'de yakyn dürbünü eline almış, gözlerine götürmüş bir de ne görsün. Dursun dibinde duruyor. Bunun üzerine sesini oldukça kısarak,
- "Tursun, Tursun, Tursun" demiş

BACK

NEXT

HOME